13 Mayıs 2013 Pazartesi

Unutmamayı seçmek

Gerçekten unutmak istiyor muyuz? Neyi ne kadar anımsamaya çabalıyoruz? Bellek nasıl bir şey de yaşadığımız her anı her saniyeyi olmadık bir anda birleştiriveriyor geçmiş ile.

“Bir rüzgâr yok mu, anılar yaratan unutma rüzgârı, uğultusunu dinliyorum onun, yaşadıklarım için kalbim sızlıyor.”

Latife Tekin’in Unutma Bahçesi’ni okurken gözünüzün önüne sürekli fotoğraflar geliyor. İki gün öncesinden tutun da babanızın elinden tutup dondurma aldıktan sonra salıncağa koştuğunuz o güne kadar, o kısacık bir saniye kadarki âna kadar.

"Unuta unuta in aşağı sen... Madem anılar bizim atıklarımızmış, unutmanın sonuna var, anlarsın. Tanrı senin yüzüne bakıyor muymuş? Her şeyin başına dönmek isteyen nedir biliyor musun, akıl ister bunu. Aklı da kendi haline bırakmamak gerekir, aptalca işlere kalkışır çünkü..."

Kitabın dili gayet hafif ve akıcı. Konusu ise sürpriz olsun, çünkü bahsedersem tüm büyüsü kaçacak gibi geliyor. Baharın geldiği bu günlerde sessiz sessiz güneşin girdiği odanızda sizi alıp derinlere, kendi bahçenize götüren hatta “Yaşamadıklarınız da birer anı olabilir mi?” sorusunu düşündürten bir kitap. Düş bahçelerinizde kimin olup kimin oradan gitmesini istiyorsanız okuyun ve bir kez daha düşünü derim. Hangi anı ne kadar değer belleğinizde yaşamaya? Ya da belki de asla unutmak istemiyorsun, bununla yüzleşmeye hazır mısın?

“Aklımızdan çıkıp giden ne çok şey var, onların hepsi nerede yaşıyormuş acaba, doğrusu merak ettim. Anılarımızın bizden bağımsız sonsuz bir ömürleri mi var öyle? Unuttuğumuz şeyler kendi kendilerine yaşayıp gidiyor…”

Bir roman bittikten sonra kahramanlarının hâlâ içimde bir yerlerde yaşamlarını sürdürmelerini seviyorum. Unutma Bahçesi tam da böyle bir kitap.

Kitabın bir bölümünde Işık Ergüden’in bir mektubu yer alıyor: “Hiçbir şeyi unutmak istememiştim ben.

Bu bölüm hiç yaşamamış gibi, olmamış gibi yaşamayı seçtiğimiz unutmamın sosyal ve toplumsal yönünü el alıyor yani insanın vahşi yönünü.

“Boşluğu ölçebilen tek şey var, sızı..."

Unutma rüzgârı size de essin, bırakın pencerenizden girsin, neleri alıp neleri bırakacağına siz karar verin.

Hiçbir şeyi unutmak için yaşamadık evet peki unutmamayı seçtiklerimiz?

Esin Bozdemir
twitter.com/karakarabatak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder